Merkez Bankası Döviz Kuru | |||
ALIŞ | SATIŞ | ||
USD | 34,2614 | 34,3232 | |
EURO | 36,9321 | 36,9987 | |
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Kanal İstanbul Projesi için hazırlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporunu açıkladı. 45 kilometrelik kanalın 18,5 kilometresi Küçükçekmece Gölü ve Sazlıdere Barajından geçecek. 7 yılda tamamlanması planlanan Kanalın proje maliyeti 75 milyar TL olarak hesaplandı.
Kanalın yapımı ile birlikte Küçükçekmece Gölü’nü Marmara Denizi’nden ayıran köprü durumundaki kara parçası yaklaşık bir kilometre açılacak.
DHA'da yer alan habere göre, Son zamanlarda yeniden gündeme gelen Kanal İstanbul projesi ile ilgili ÇED raporunun ilk aşaması kamuoyuna açıldı. İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu 28 Kasım 2019 tarihinde yapılacak toplantıda ÇED raporunun değerlendirecek ve “Son Şekli Verilen ÇED Raporu” hazırlanacak. Üçüncü aşamada hazırlanan ÇED raporu Bakanlığa sunulacak. Bu aşamada rapora gelen eleştiriler doğrultusunda gerekli düzelmeler yapıldıktan sonra “Nihai ÇED Raporu” hazırlanacak.
ÇED Raporuna göre yaklaşık 45 kilometrelik Kanal İstanbul projesi için yapılacak kazı çalışmalarının 4 yıl sürmesi bekleniyor. Yapılan hesaplamaya göre kazılardan 1 milyar 155 milyon 668 bin metreküp toprak çıkartılacak. Yaklaşık 18,5 kilometresi Küçükçekmece Gölü ve Sazlıdere Barajı içinden geçecek olan Kanal’ın kara kazıları yaklaşık 24,5 kilometre olacak.
İnşaat aşamasında yaklaşık 10 bin kişinin çalışacağı tahmin edilen kanalın genişliği 275 metre ve derinliği yaklaşık 21 metre olacak. Raporda yer alan projeye göre Küçükçekmece Gölü’nü Marmara Denizi’nden ayıran kara parçası da yaklaşık bir kilometre açılacak.
TMMOB: YIKIM VE FELAKET SEBEBİ
TMMOB, 31 Mart seçimleri öncesi gündeme getirilen ‘Kanal İstanbul’un yıkım ve felakete neden olacağını vurgulamıştı. TMMOB, projenin neden olabileceği hasarın bilançosunu ise şöyle açıklamıştı:
“FİNANSAL KRİZİ AŞMAYA DÖNÜK BİR EMLAK PROJESİ”
Kazı sırasında 1.5 milyar metreküp hafriyatın çıkarılacağını söyleyen Çelik, “Bu miktar İstanbul’da 5 bölgede bulanan taş ocağında yapılan kazının 40 katı” demişti. “Özellikle kanalın görece çürük zeminler içerisine gömülmüş olan kısımları ile Marmara’ya açılan ucunun beklenen depremden çok etkileneceği muhakkaktır” uyarısında da bulunan Çelik, hükümetin projenin gerekçesi olarak öne sürdüğü boğaz trafiğinde de artış değil; azalma yaşandığını vurgulamıştı.
LİMAK PATRONU DÖRT GÖZLE İHALEYİ BEKLİYOR
“Mega projelerin” müteahhidi olarak bilinen Limak patronu Nihat Özdemir de daha önce Kanal İstanbul ihalesini beklediklerini belirtip “Türkiye ekonomisine güveniyoruz” demişti. Özdemir, “Haziran ayına kadar ihalenin yapılacağını tahmin ediyorum” ifadelerini kullanmıştı.
İMAMOĞLU: BU ŞEHRİN KANAL İSTANBUL GİBİ BİR TRAVMAYA İHTİYACI YOK
31 Mart seçimleri öncesi konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ise Kanal İstanbul projesini kastederek “Bu şehrin böyle bir travmaya ihtiyacı yok” ifadelerini kullanmıştı. İmamoğlu, belediye başkanı seçilmesinin ardından da projeyi İstanbul’un doğasına aykırı bulduğunu ifade etmişti:
“Kanal İstanbul'la ilgili benim fikrimi herkes biliyor üç aşağı beş yukarı. Bunu elbette tartışmak isterim. Bize göre yanlış ve eksikliklerini görüşmek isterim. Bir şirkete verilmiş, kanal çizilmiş, onun etrafına havalimanı yerleştirilmiş. Bir şirket plan çalışabilir ama planın altlığı oluşurken hem dünya literatüründe hem de planlama meselesi açısından... Ben Kanal İstanbul'u İstanbul'un doğasına aykırı buluyorum. Bunu bir program konuşabiliriz.” (İstanbul/EVRENSEL)